Birinci Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkım, ülkenin her köşesinde derin izler bırakmıştır. Bu kaosun tam ortasında, Arif hem ailesini ayakta tutmak için mücadele eder hem de gençleri bir araya getirerek ortak bir direniş ruhu oluşturmanın yollarını arar. Ancak onun en büyük görevi, milletin bağımsızlık mücadelesine ruh katacak İstiklal Marşı’nı kaleme almaktır.